İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, döviz teşviklerinin sistematik bir biçimde suistimal edilmesiyle ilgili önemli bilgilere yer verildi. Bu kapsamda, bazı şirketlerin dolaylı yoldan yeni firmalar kurarak kıymetli maden ve altın ticaretinde yasalara aykırı işlemler gerçekleştirdiği ifade edildi. Açıklamada, bu illegal faaliyetlerin nasıl yürütüldüğü ve sonuçlarına ilişkin çarpıcı detaylar sunuldu.
Yasa Dışı Ticaret ve Kamu Zararları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasında, şüpheli şahısların yönetiminde olan firmalar aracılığıyla 2023 yılının ocak ayı ile 2024 yılının aralık ayı arasında Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde büyük miktarda altın ve gümüş ithal edildiği, ancak bunun önemli bir bölümünün yurt dışına çıkartılmadığı belirtildi. Yasal düzenlemelere aykırı olan bu durum, ciddi bir kamusal zarara yol açtı. Söz konusu organizasyon, ithalat ve ihracat süreçlerinde sahte belgeler düzenleyerek ve gerçek olmayan ürün beyanlarında bulunarak kamu kaynaklarını kötüye kullandı. Örneğin, altın levha olarak bildirilmesi gereken malların, pirinç levha ya da taklit altın ile değiştirildiği kaydedildi.
Olumsuz Ekonomik Etkiler ve Haksız Kazanç
Açıklamada, bu yasa dışı faaliyetlerin sonucunda meydana gelen haksız kazancın boyutlarının oldukça büyük olduğu, güncel altın fiyatları üzerinden hesaplandığında yaklaşık 100 milyar lira gibi ciddi bir kamu zararı meydana geldiği vurgulandı. Bu durum, hem ülke ekonomisi hem de kamu güvenliği açısından kaygı verici bir tabloyu gözler önüne serdi. Şahısların, yasal çerçeve içerisinde gerçekleştirilmesi gereken ticaret işlemlerini kendi menfaatleri doğrultusunda manipüle ettikleri ileri sürüldü. Bu tür dolandırıcılık faaliyetlerinin önlenmesi ve kamu kaynaklarının korunması için etkin mücadelenin gerekliliği ortaya çıktı.
Operasyon ve Gözaltılar
Gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından toplam 23 şüpheli kişi gözaltına alındı. Ayrıca, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, dolandırıcılık ve diğer yasal ihlaller kapsamında bu kişiler hakkında gözaltı, arama ve el koyma gibi önlemlerin alındığı bildirildi. İki şüpheli hakkında ise yakalama işlemlerinin hâlâ devam ettiği belirtilmektedir. Bu gelişmeler, Türkiye'de yasadışı ticaretle mücadelede atılan önemli adımlardan birini oluştururken, yetkililerin bu tür suç örgütlerine göz açtırmama kararlılığını da ortaya koyuyor.