Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan son haftalık rapor, Türk bankacılık sektöründe dikkat çekici gelişmeleri ortaya koydu. 17 Ekim haftasında, sektör genelindeki toplam kredi hacmi yaklaşık 62 milyar 527 milyon lira artış göstererek 21 trilyon 307 milyar 946 milyon liraya ulaştı. Bu artış, bankaların kredi verme politikalarının performansı hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Kredi Hacmindeki Artış
Son veriler doğrultusunda bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 17 Ekim haftasında 21 trilyon 245 milyar 419 milyon liradan, 21 trilyon 307 milyar 946 milyon liraya çıktı. Bu etkileyici artış, kredi taleplerinin yeniden canlanmaya başladığını gösteriyor. Ekonomik aktivitedeki canlanma, bankaların kredi vermekte daha istekli olduğu anlamına geliyor ve bu durum, çeşitli sektörlerin gelişimine ve büyümesine katkı sağlayabilir. Yatırım ve tüketim harcamalarının artmasıyla birlikte, bankalar yeni kredi taleplerine yanıt verme konusunda hızlı hareket etmektedir. Özellikle bu dönemde, hem bireysel hem de ticari kredilerin talebinin arttığı gözlemlenmektedir.
Mevduat Artışları
Geçtiğimiz hafta bankacılık sektöründeki toplam mevduat, bankalar arası dahil olmak üzere 901 milyar 654 milyon lira artış göstererek 25 trilyon 609 milyar 594 milyon liraya ulaştı. Bu artış, yerel tasarruf sahiplerinin bankalara olan güveninin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ekonomik belirsizliklerin azalması ve yatırım fırsatlarının artması, bireylerin ve firmaların tasarruflarını bankalarda değerlendirmeye almasına sebep olmaktadır. Bu durum, bankaların kredi verme kapasitesinin artmasına ve sektördeki likiditenin güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Türkiye'deki bankaların sunduğu çeşitli mevduat ürünleri de bu artışta önemli rol oynamaktadır.
Tüketici Kredileri ve Bireysel Kredi Kartları
Tüketici kredilerinin toplam tutarı 6 milyar 141 milyon lira artarak 2 trilyon 624 milyar 217 milyon liraya çıktı. Bu kredilerin 633 milyar 916 milyon lirası konut, 48 milyar 953 milyon lirası taşıt, 1 trilyon 941 milyar 350 milyon lirası ise ihtiyaç kredilerinden oluşuyor. Tüketicilerin harcama eğilimlerinin artması, kredilerde görülen bu yükselişin başlıca nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Öte yandan, bankaların bireysel kredi kartı alacaklarında ise yüzde 2,6 oranında bir düşüş gözlemlendi. Bu durum, bireylerin kredi kartı kullanımı konusunda daha temkinli davranmaya başladığını göstermektedir. Kredi kartı alacaklarının 929 milyar 724 milyon lirası taksitli, 1 trilyon 549 milyar 134 milyon lirası ise taksitsiz borçlardan oluşuyor. Bu veriler, kredi kartı kullanımıyla ilgili tüketici davranışlarının değiştiğini ortaya koymaktadır.
Takipteki Alacaklar ve Yasal Öz Kaynaklar
Bankacılık sektörü açısından önemli bir diğer gösterge de takipteki alacaklardır. 17 Ekim itibarıyla, takipteki alacaklar 6 milyar 463 milyon lira artarak 515 milyar 73 milyon liraya yükseldi. Bu alacakların 378 milyar 954 milyon lirasına özel karşılık ayrıldığı belirtiliyor. Takipteki alacakların artış göstermesi, bazı borçlu grupların finansal sıkıntı yaşadığını gösteriyor olabilir. Bankalar, bu tür alacakları yönetebilmek ve riskleri minimize edebilmek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Aynı dönemde sektördeki yasal öz kaynaklar da artış göstererek 4 trilyon 535 milyar 663 milyon liraya ulaştı. Bu, bankaların buradaki sermaye yapısının sağlam olduğunu ve yeni kredi verme kabiliyetini destekler nitelikte bir durumdur.
KKM Bakiyesi ve Mevduat İlişkisi
Kur korumalı Mevduat Hesapları (KKM) da bankacılık sektörü açısından incelemesi gereken bir diğer konu. KKM bakiyesi, geçtiğimiz hafta 34 milyar 232 milyon lira azalarak 205 milyar 311 milyon liraya geriledi. Bu durum, bankaların mevduat yapılandırmaları ve döviz akışlarının etkisi altında değişim göstermektedir. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı ise sadece yüzde 0,8 olarak kaydedildi. Bu oran, diğer mevduat türlerine nazaran KKM’nin ne kadar sınırlı bir alana sahip olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, bankaların KKM ürünleriyle ilgili stratejilerinin nasıl şekilleneceği ve tüketici beklentilerine nasıl yanıt vereceği önemli bir merak konusudur.