Millî Eğitim Bakanlığı, özel eğitim kurumları için yeni düzenlemeler getirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle birlikte özel okul ücret artışlarına dair hesaplama yöntemi de revize edildi. Yeni formül, velilere önemli bir avantaj sağlayarak öğrenim ücretlerindeki artışların daha makul seviyelere çekilmesini hedefliyor.
Ücret Artışında Yeni Hesaplama Yöntemi
Yönetmelikte yapılan değişiklikler, özel okul ücretlerinde uygulanacak artış oranlarının hesaplanmasında önemli değişiklikler sunuyor. Artık, bir önceki yılın Aralık ayındaki Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ortalaması göz önünde bulundurularak; en fazla 1,05 katsayısı ile çarpılarak zam oranı belirlenecek. Bu yaklaşım, özellikle özel okullardaki öğrenim ücretlerinin yüksekliğini azaltmayı hedefliyor.
Örneğin, önceki hesaplama yöntemiyle 2025-2026 eğitim yılı için belirlenen yüzde 54,81'lik artış oranı, yeni düzenlemeyle yüzde 38,27'ye düşürüldü. Bu da velinin cebinde kalan tutarı artırırken, eğitim masraflarını daha yönetilebilir hale getiriyor. Eğer bu düzenleme daha önce uygulanmış olsaydı, 1 milyon lira ödeyen bir veli, gelecek yıl 165 bin 400 lira tasarruf yapmış olacaktı. Bu tür düzenlemeler, velilerin eğitim maliyetlerini azaltma açısından büyük önem taşıyor.
Kademelere Getirilen Sınırlamalar
Yönetmelikteki önemli bir diğer değişiklik, okul kademeleri için belirlenen ücretlere getirilen sınırlamalar. Artık okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise 1. sınıf seviyeleri için, önceki eğitim öğretim yılındaki ücretlerle aynı öğretim yılına ait ÜFE ve TÜFE ortalaması dikkate alınarak artış yapılacak. Bu yeni düzenleme sayesinde, ilk kez eğitim alan öğrenciler ile üst sınıflarda okuyanlar arasında büyük ücret farklarının oluşmasının önüne geçilecek.
Önceden böyle bir sınırlama bulunmadığı için, farklı kademelerdeki öğrenciler arasında ciddi mali farklılıklar ortaya çıkıyordu. Yenilikle birlikte, eğitim öğretim süreci daha düzenli hale gelirken, ailelerin eğitim masraflarındaki adaletsizlikler de ortadan kaldırılmış olacak. Bu yaklaşım, daha dengeli bir eğitim piyasası oluşturma amacını taşıyor.
Yemek ve Ek Hizmet Ücretleri Düzenlemesi
Okul ücretlerinin yanı sıra, yemek hizmetleri ve diğer ek hizmetlerin fiyatlandırmasına da düzenlemeler getirildi. Yeni düzenlemeye göre, okulların, kademe başlangıçları ile ara sınıflardaki yemek ve kahvaltı hizmetlerinin fiyatları, bir önceki eğitim öğretim yılında ilan edilen ücretler baz alınarak belirlenecek. Ayrıca, mevcut öğrencilerin hizmet ücretlerinin belirlenmesinde ise kayıt sözleşmesinde yazılı ücret geçerli olacak.
Bunun yanı sıra, yukarıda belirtilen yöntemlere göre yapılan zamlar, bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık yurt içi ÜFE ile yıllık TÜFE ortalaması üzerinden sınırlandırılacak. Bu değişiklik, ailelerin ek hizmetler için ödeyecekleri ücretlerin de dengeli bir şekilde artmasını sağlayacak. Böylece, velilerin fiili olarak bu hizmetlerden faydalanmaları ve eğitim sürecinde olumlu bir deneyim yaşamaları hedefleniyor.
Tüketici Hakları ve Şikayet Mekanizması
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, yapılan düzenlemelerle ilgili görüşlerini paylaştı. Ağaoğlu, belirlenen artış oranlarının hala yüksek olduğuna vurgu yaparak, ek hizmetlerin zorunlu kılınmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Bu tür uygulamaların, çok sıkı denetim altına alınması gerektiğini, ayrıca şikayetlerin hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Ağaoğlu, ek hizmetler konusunda ağır cezai yaptırımların yönetmeliğe eklenmesi gerektiğini dile getirerek, "Fahiş fiyat ve zam uygulamalarının önlenmesi için bu düzenlemeler şarttır. Yönetmelikte yer alan maddelerin toplumun hakkını koruyacak biçimde düzenlenmesi önemlidir," dedi. Eğitim alanında yaşanan sorunların çözülmesi için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Özel Okul Temsilcilerinin Tepkileri
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk, yönetmelikteki değişikliklerin yetersiz olduğunu ve daha fazla düzeltilmesi gerektiğini açıkladı. Öztürk, özel okulların karşılaştığı zorlu koşullara dikkat çekerek, "Henüz bakanlıkla görüşmelerimizi sürdürüyoruz; bu düzenlemelerin gözden geçirilmesi için umutluyuz," dedi.
Uygulamada ortaya çıkan sorunların ülkedeki piyasa dinamiklerini yeterince yansıtmadığını ifade eden Öztürk, devletin belirlediği formüllerin gerçek ekonomik koşullarla örtüşmediği görüşünde. Eğitimdeki kaliteyi artırmak adına, özel okullara sağlanan desteklerin ve özgürlüklerin daha fazla göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, uluslararası sertifika programları ve eğitim materyalleri ile ilgili getirilen yeni düzenlemeleri de eleştirerek, "Dünya genelinde kabul gören eğitim uygulamaları, sadece yerel baskılara tabi olmamalıdır," dedi. Öztürk, dernek olarak konuyla ilgili itirazlarını ilettiklerini ve gerekli merhamet sağlanmadığı durumda yasal yollara başvuracaklarını belirtmiş bulunuyor.
