Şiddetli Sel ve Taşkınlar: Artık Süreklilik Göstermeye Başladı

Sigorta Ekranı programında konuk olan Prof. Dr. Sedat Doğan ve sigorta-reasürans uzmanı Fahri Altıngöz, sel ve taşkın risklerini kapsamlı bir şekilde ele aldı. Prof. Doğan, iklim değişikliğinin bu doğal afetleri sürekli bir tehdit durumu haline getirdiğini vurguladı.

Sel ve Taşkınlar Artık Sistematik Afetler

İklim değişikliğinin etkisiyle Türkiye’de sel ve taşkınların sıklığı ve şiddeti hızla artıyor. Hem şehir içi ani su baskınları hem de kırsal bölgelerde yaşanan seller, büyük ekonomik kayıplara ve can kayıplarına neden oluyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sedat Doğan ve sigorta uzmanı Fahri Altıngöz, Sigorta Medya ekranlarında risklerin boyutunu değerlendirdi.

Prof. Doğan, doğal afetlerde küresel hasar maliyetinin her yıl yüzde 5-7 arttığını belirterek, “2024’te 137 milyar dolarlık hasar kaydedildi, 2025’te bu rakamın 145 milyar dolara çıkması bekleniyor” dedi. Türkiye’de doğal afetlerin yüzde 35’inin sel ve taşkınlardan kaynaklandığını hatırlatan Doğan, sadece İstanbul’da son 5 yılda yaşanan sel felaketlerinin sigorta şirketlerine 100-150 milyar lira arasında maliyet çıkardığını vurguladı.

Sigortalılık Oranı Yetersiz, Ekonomik Kayıplar Büyük

Sigorta uzmanı Altıngöz ise afetlerin artık eskisi gibi yüzyılda bir değil, her yıl yaşandığını belirtti: “Deprem, sel, dolu gibi katastrofik riskler tarımdan sanayiye kadar her sektörü etkiliyor. Ancak sigortalılık oranı hâlâ düşük. KOBİ’lerde sel ve taşkın teminatı oranı yüzde 20-25 seviyesinde kalıyor.”

Altıngöz, son 50 yılda Türkiye’de sellerde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiğini, ekonomik kaybın ise 300 milyon TL’yi aştığını hatırlattı. “Devletin sağladığı 1.500-2.000 liralık yardımlar çoğu zaman yeterli olmuyor. Oysa sigorta sayesinde 100 binlerce liralık zararlar karşılanabilir” dedi.

Uzmanlar, dere yataklarındaki yapılaşmanın riskleri katladığını, yanlış şehirleşmenin felaketleri büyüttüğünü vurguladı. Bilimsel modellemelerle artık parsel ve bina bazında risk hesaplamaları yapılabildiğini belirten Altıngöz, bu sayede sigorta şirketlerinin daha doğru fiyatlama ve reasürans stratejileri geliştirebildiğini söyledi.

Farkındalık ve Doğru Planlama Şart

Uzmanlara göre sigortalılık oranlarının en az üç kat artırılması gerekiyor. Ayrıca, dere yataklarına ruhsat verilmemesi ve mevcut yapıların kentsel dönüşüm kapsamında güvenli alanlara taşınması kritik önemde.

Sonuç olarak, iklim değişikliğiyle birlikte sel ve taşkınlar Türkiye için artık sıradan birer afet değil, sürekli tekrarlayan bir risk haline geldi. Uzmanlar, hem kamu otoritelerini hem de vatandaşları bilinçlenmeye çağırarak, sigortanın bu süreçte en etkili güvence olduğunu vurguluyor.

İLGİLİ HABERLER