Uluslararası bir araştırma, öğrencilerin yurt dışında eğitim alırken yalnızca oraya gitmeden önce değil, dönüşlerinde de benzer psikolojik zorluklarla karşılaştıklarını gözler önüne serdi. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışma, Türkiye’nin Selçuk Üniversitesi'nden uzmanlar tarafından koordine edildi ve Avrupa Birliği'nin desteklediği Mobile Minds in Motion Projesi çerçevesinde hayata geçirildi.
Projenin Kapsamı ve Amaçları
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Abdulkadir Gölcü ve Doç. Dr. Gökhan Arslantürk'ün liderliğinde yürütülen projeye, altı farklı ülkeden üniversiteler katıldı. Toplamda 79 ülkeden 675 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, öğrenci hareketliliği sürecindeki ruh sağlığı sorunlarını incelemek amacıyla tasarlandı. Projenin temel hedefleri arasında, öğrencilerin psikolojik zorluklarını belirlemek ve bu zorlukların üstesinden gelmeleri için gerekli destek materyallerini geliştirmek yer alıyor.
Öğrencilerin yaşadığı ruhsal zorluklar
Araştırmada elde edilen veriler, öğrencilerin en sık karşılaştığı ruhsal sorunun kaygı olduğunu ortaya koydu. Yurt dışına gitmeden önce, hareketlilik sırasında ve sonrasında kaygı oranları araştırmaya katılanlar arasında sırasıyla yüzde 40, yüzde 35.1 ve yüzde 41 olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, akademik stres, yorgunluk ve yalnızlık gibi başka psikolojik sorunlar da gözlemlendi. Özellikle, lisans düzeyindeki kadın öğrencilerin, erkeklere göre daha fazla akademik baskı hissettiği ve bilişsel stresin kız öğrencilerde daha sık yaşandığı belirtildi.
Yalnızlık ve Sosyal Çevre Değişimi
Yurt dışı deneyiminin ardından yaşanan bir diğer önemli sorun ise yalnızlık hissidir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 27.2'si, ülkelerine döndükten sonra yalnızlık hissettiğini ifade etti. Uzmanlar, bu durumun "yeniden uyum süreci" ve sosyal çevre değişimiyle bağlantılı olduğunu vurguladı. Öğrencilerin büyük bir kısmının, hareketlilik sürecinde ruh sağlığı hizmetleri ya da psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanmadığı da dikkat çekti. Yalnızlık, öğrencilerin sosyal hayatında önemli bir faktör haline geldi ve bu durumun çözümü için etkili stratejiler geliştirilmesi gerektiği ortaya kondu.
Gelecek Planları ve Öneriler
Proje ekibi, elde edilen bilgilerin ışığında öğrencilere yönelik ruh sağlığı destek materyalleri ve pratik öneriler oluşturmayı planlıyor. Uzmanlar, öğrenci hareketliliğinin yalnızca akademik bir deneyim değil, aynı zamanda duygusal uyum gerektiren bir süreç olduğunu ifade ederek, üniversitelere bu konuda daha duyarlı olmaya çağrıda bulundu. Eğitim sürecinin sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda öğrencilerin psikolojik durumlarının dikkate alınarak desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda, eğitim kurumlarının ruh sağlığı konusunda hazırlık yapmaları ve ilgili hizmetleri mümkün kılmaları önem arz etmektedir.
