Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi Kapsamında OVP'deki Yenilikler Açıklandı

Hürriyet Gazetesi yazarı Noyan Doğan, güncel yazısında Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) önemli detaylarını paylaştı.

Hürriyet Gazetesi'nin köşe yazarı Noyan Doğan, bugünkü yazısında Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile ilgili önemli bilgilere yer verdi. Doğan, bu yeni sistemin 2026 yılının ikinci çeyreğinde hayata geçeceğini belirtti.

TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ HAKKINDAKİ DETAYLAR

Noyan Doğan, yazısında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin temelleri ve işleyişi hakkında kapsamlı bilgiler sundu. Bu sistem, 2017 yılından bu yana uygulanan ve daha önce zorunlu olarak BES’e katılan çalışanların dahil olduğu Otomatik Katılım Sistemi (OKS) çerçevesinde şekillendirilecek. Bağ-Kur kapsamında olmayan işçi ve memurlar, işverenleri tarafından bu sistem kapsamında otomatik olarak BES’e alınacak. Çalışanların maaşlarından her ay yüzde 3 oranında kesinti yapılacak ve bu tutar BES hesaplarına aktarılacak. Ayrıca, hükümetin bu katkıya yüzde 30 destek vereceği de açıklandı. Öte yandan, işverenlerin bu süreçte herhangi bir katkıda bulunmadığı vurgulanıyor.

OTOMATİK KATILIM SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ

Doğan, Otomatik Katılım Sistemi’nin özellikleri hakkında da bilgi verdi. Çalışanlar, bu sistem üzerinden otomatik olarak BES’e katılmaya zorunlu hale geliyor ancak sistemden çıkış konusunda tamamen serbestler. Örneğin, bir çalışan işine yeni başladığında, işvereni maaşından yüzde 3 kesinti yapacak ve onu otomatik katılım sistemine dahil edecek. Fakat, çalışan bu durumdan memnun değilse, bir gün içinde sistemden çıkma hakkına da sahiptir. Yani sistemde katılım zorunlu, çıkış ise tamamen isteğe bağlı. Günümüzde, bu sistemle birlikte 7.7 milyon çalışan, bireysel emeklilik sisteminden tasarruf etmektedir.

YENİ MODEL ÇALIŞMALARI VE GECİKME

Doğan, yazısında tamamlayıcı emeklilik sistemi ile ilgili detayların nasıl belirlendiği konusunda da bilgiler sundu. Sigorta şirketleri, emeklilik kuruluşları, Türkiye Sigorta Birliği ve SEDDK gibi önemli paydaşlar, bu yeni modelin nasıl olacağına dair yoğun çalışmalar yaptı. Bu doğrultuda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na hazırlanan taslak içerik sunulmuş durumda. Çalışmalar sırasında, dünyada benzer sistemi uygulayan 20'den fazla ülkenin tamamlayıcı emeklilik modelleri incelendi ve Türkiye’ye en uygun model şekillendirildi. Daha önce 2024’ün Eylül ayında açıklanan OVP, 2025-2027 dönemini kapsıyordu ve 2025’in son çeyreğinde hayata geçirilmesi planlanıyordu, ancak yeni OVP ile uygulama tarihi 2026’nın ikinci dönemine ertelenmiş oldu.

Tamamlayıcı emeklilik sistemi üzerine yapılan çalışmalar, altyapının büyük ölçüde tamamlandığını gösteriyor. Ancak bu süreç, işverenler, sendikalar ve diğer ilgili gruplarla henüz paylaşılmamış durumda. Bu noktada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yapılacak olan paylaşımların detayları da belirsizliğini koruyor. Yeni sistemin nasıl oluşturulacağı merak konusu.

Modelin Geliştirilmesi

New tamamlayıcı emeklilik sistemi ile ilgili olarak, çeşitli maddeler üzerinde durulması gerekiyor. Öncelikle, devletin mevcut sosyal güvenlik sisteminde herhangi bir değişiklik planlanmıyor. Mevcut yapının yürürlüğü devam edecek. İkinci aşama olarak ise, ikinci basamak emeklilik sistemi devreye alınacak ve bu aşama, halihazırda uygulanan Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüşmesini içerecek. Bu sistem, sosyal güvenlik sistemine alternatif olarak kurulmayacak. Ayrıca dikkat çekici bir diğer konu, tamamlayıcı emeklilik sisteminin, zorunlu bir uygulama olarak yürürlüğe girecek olması. Tüm çalışanların bu sisteme dahil edilmesi sağlanacak.

İşveren Katkıları

Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle işverenlerin katkıları konusu da gündemde önemli bir yer tutuyor. Zorunlu işveren katkısı uygulaması hayata geçirilecek; fakat bu katkının ne kadar olacağı henüz kesinleşmiş değil. Dünya genelinde işveren katkısı genellikle yüzde 3 civarında iken, Türkiye’de başlangıçta bu oran yüzde 0.5 veya yüzde 1 gibi düşük bir değerle uygulanabilir. Zamanla bu oran, kademeli olarak yüzde 3’e çıkarılacak. Dolayısıyla çalışanların maaşlarından ortalama yüzde 3 kesilirken, işveren de herhangi bir yük olmadan başlangıçta daha düşük bir katkı sunacak. Devletin katkısı ise yüzde 30 seviyesinde olacak. Bu yapı, çalışanların emeklilik dönemlerinde oluşabilecek gelir kayıplarını telafi etmeyi hedefliyor.

Sistemin Geçiş Süreci

Yeni tamamlayıcı emeklilik sistemine girmek isteyen çalışanların, olağanüstü bir durum yaşamadıkları sürece sistemden ayrılmaları mümkün olmayacak. Ancak emeklilik aşamasına geldiklerinde, bu sistemden çıkma hakları bulunacak. Böylelikle tamamlayıcı emeklilik, emeklilik döneminde ek gelir elde etme olanağı sunarak, çalışanlara önemli bir avantaj sağlayacak. Ancak bu sistemin uygulanması için istenilen tüm taraflarla bir ortak mutabakat sağlanması gerekecek. İşçi, işveren, sendika, sigortacı ve emeklilik sektörü temsilcilerinin üzerinde uzlaşacakları bir zemin oluşturulması şart. Bu mutabakat sonrası yasal altyapının hazırlanması ve kanunun çıkması hedefleniyor. Uygulamanın gerçekleşmesi içinse en az bir buçuk ile iki yıl arasında bir geçiş dönemi öngörülüyor.

Kıdem Tazminatı Tartışmaları

Yeni sistemle ilgili en çok merak edilen konulardan biri de kıdem tazminatı. Ancak tamamlayıcı emeklilik uygulamasının kıdem tazminatıyla doğrudan bir bağlantısı bulunmuyor. Mevcut sosyal güvenlik yapısının sürecek olması dolayısıyla kıdem tazminatı konusu gündeme gelmiyor. Tamamlayıcı emeklilik sistemi yalnızca emeklilik süreçlerine odaklanmaktadır. Bu yapılanma içerisinde kıdem tazminatının yer almadığını belirtmekte fayda var. Dolayısıyla bu sistemin faaliyete geçmesi sonrasında, kıdem tazminatıyla ilgili mevcut uygulamalar da aynı şekilde devam edecektir.

İLGİLİ HABERLER