Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), Türkiye'deki tasarruf alışkanlıklarını güçlendirmek, sermaye piyasalarını geliştirmek ve milyonlarca insanın geleceğini güvence altına almak amacıyla 22 yıldır faaliyette bulunuyor. Bu önemli dönüm noktasında, gönüllü BES katılımcı sayısı 10 milyonu aştı. Bu artış, bireylerin uzun vadeli tasarruf bilincinin her yıl daha da güçlendiğinin bir göstergesi olup sistemin Türkiye ekonomisi için stratejik bir yatırım aracı haline geldiğini ortaya koyuyor.
Bireysel Emeklilik Fonlarının Önemi
Bireysel emeklilik fonları, otomatik katılım sistemi ile birlikte bugün 2 trilyon TL’ye yaklaşan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Bu durum, Türkiye'nin uzun vadeli yatırım kaynakları arasında önemli bir yer edinmesine katkı sağlıyor. Bireysel emeklilik fonları, sermaye piyasalarına güven ve derinlik kazandırarak reel sektöre uzun vadeli finansman sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Ayrıca, bu fonlar kamu maliyesine ilişkin gelecekteki yükleri hafifleterek ekonomik istikrarın sürdürülmesine yardımcı olmaktadır. Türkiye'nin finansal sürdürülebilirliğe yönelik atılımları açısından BES önemli bir yapı taşı olmaya devam ediyor.
Kadın Katılımının Artışı
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sistemin ulaştığı seviyeyi değerlendirirken, bireysel emeklilik sisteminin 22 yıl içerisinde finansal sürdürülebilirliğin en başarılı örneklerinden biri haline geldiğini belirtti. Bugün 10 milyonu gönüllü BES'te olmak üzere, otomatik katılım sistemi ile beraber toplamda 18 milyon katılımcıya ulaşıldı. Bu sadece bir sayı değil, aynı zamanda geleceğe güvenle bakan bir toplumun göstergesi olarak değerlendiriliyor. Katılımcıların %42'sinin kadınlardan oluşması, devlet katkısıyla desteklenen bu sistemin toplumsal kapsayıcılığındaki başarıyı net bir şekilde ortaya koyuyor. Devletin sağladığı %30 oranındaki katkı, katılımcıların birikim motivasyonlarını artırırken aynı zamanda sistemin cazibesini de güçlendiriyor.
Devlet Katkısının Önemi
Uğur Gülen, devlet katkısının, bireylerin tasarrufuna verilen stratejik bir destek olduğunu vurguladı. Bu model sayesinde, katılımcılar sadece kendi birikimlerini değil, aynı zamanda kamu desteği ile büyüyen bir emeklilik fonunu da inşa etmiş oluyorlar. Devlet katkısının sürdürülebilirliği, sistemin uzun vadeli başarısının güvence altına alınması açısından büyük bir öneme sahiptir. Yılın sonuna yaklaşırken, katılımcıların bu yılki devlet katkısını almak için bütçelerine ek katkı payı yatırması gerektiği de önemli bir noktadır. Bu durum, birikimlerin daha da artmasına katkı sağlayacaktır.
Gençlerin ve Çocukların Sistemdeki Yeri
2022 yılında yapılan düzenlemeyle birlikte, 18 yaş altı bireylerin bireysel emeklilik sistemine katılım sağlaması, bu sistemin geleceğine yeni bir ivme kazandırmıştır. Bugün bir buçuk milyondan fazla genç ve çocuk adına açılan BES sözleşmeleri, ailelerin çocuklarının geleceği için uzun vadeli finansal planlar yapmasının bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Uğur Gülen, gençlerin BES’e katılımının sadece birikim açısından değil, finansal farkındalık açısından da büyük bir kazanç sağladığını belirtti. Ayrıca, 18 yaş altındaki katılımlar, sistemi daha da sürdürülebilir hale getirmekte ve tasarruf kültürünün erken yaşta yerleşmesini sağlamaktadır. Amacın, vatandaşların emekliliği ile birlikte tüm yaşam döngülerini finansal güvence altına alacak bir yapının kalıcı hale getirilmesi olduğu ifade ediliyor.
Gelecek İçin Hedefler
BES, 22 yıl içinde sadece rakamlarla değil, sağladığı güven, istikrar ve finansal okuryazarlık bilinci ile Türkiye'nin ekonomik kalkınma yolculuğunda önemli bir yer edinmiştir. Türkiye Sigorta Birliği, sektördeki diğer paydaşlar ile birlikte sistemi daha kapsayıcı hale getirmek, yatırım araçlarını çeşitlendirmek ve dijitalleşmeyi artırarak katılımcı deneyimini güçlendirmek adına çalışmalarına devam ediyor. Tüm bu gelişmeler, bireysel emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğini güçlendirmek ve toplumun genel anlamda finansal farkındalığını arttırmak için büyük bir fırsat sunmaktadır.