Sendika tarafından yapılan açıklamada, İzmir ve Tokat'ta norm kadro fazlası olan öğretmenlerin farklı ilçelere atanması ile ilgili açılan davaların sonuçlarına dair bilgilere yer verildi. Bu açıklamada, öğretmenlerin haklarının korunmasına yönelik hukuki süreçlerin önemi vurgulandı.
İzmir'deki Norm Kadro Fazlası Davası
İzmir'de, norm kadro fazlası durumuyla karşı karşıya kalan bir öğretmenin, ikamet ettiği ilçeden 120 kilometre uzaklıktaki bir diğer ilçeye isteği dışında atanmasına karşı Eğitim-Bir-Sen tarafından yasal bir başvuru gerçekleştirildi. Bu dava üzerine İzmir 5. İdare Mahkemesi, atamanın yasal çerçevede değerlendirildiği bir süreç başlattı. Yapılan değerlendirmede, ilçeler arası mesafenin yanı sıra büyükşehir olan bir bölgedeki ulaşım ve yaşam koşulları göz önünde bulunduruldu. Mahkeme, ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğine kanaat getirerek, atamanın haksız olduğuna hükmetti. Kararda, öğretmen ve ailesinin durumunun dikkate alınması gerektiği, böylece aile bütünlüğünün sağlanması açısından makul bir mesafede iş yerinin belirlenmesi gerektiği belirtildi.
Tokat'taki Resen Atama Davası
Tokat'ta ise, Eğitim-Bir-Sen, zorunlu yer değişikliği sebebiyle eşinin atanmasına ilişkin hiçbir talep bulunmayan bir öğretmenin, norm kadro fazlası gerekçesiyle başka bir yere atanmasına karşı Tokat İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, öğretmenin rızası olmadan, sadece norm kadro fazlası sebebiyle farklı bir yere atanmasının hukuksal dayanağının bulunmadığına karar verdi. Bu durum, aile yapısının korunması ve huzurun sağlanması açısından önem taşıdığı kabul edildi. Mahkeme, ailenin korunması ve kamu görevlilerinin haklarının gözetilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun aile birimini korumaya yönelik düzenlemelerine atıf yaparak, norm kadro sayılarının zorunlu yer değiştirme gibi kamu görevlilerine de uygulanamayacağını söyledi. İdarenin, hukuki bir temeli olmayan uygulamalara yönelmesinin söz konusu olamayacağı ifade edildi.
Yapılan hukuki değerlendirmeler, her iki ilde de aile bütünlüğünü, öğretmenlerin haklarını ve eğitim sistemindeki istikrarı koruma amacını gütmektedir. Bu davaların sonuçları, gelecek dönemde norm kadro fazlası durumlarıyla ilgili daha dikkatli bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğinin altını çizmektedir.
